Siirler
Abdulbaki Kömür / Ara notlar |
Olmuyor kardeşim olmuyor Şair olmak çok zormuş, inandım Yakışmaz bize yenik düşmek derdim Ama, veya, oysa yenildim işte Hem de onulmaz biçimde Başım dik değil insanlar arasında Ne yüreğim kavi ne ayağım seyirtken Ne özlemim kaldı ne özlediğim Tükendim bittim anlayaçağın... Bıktım hayatı beceriksizce yaşamaktan Beylik sloganlardan, mürayi merhabalardan Ne dava haramisi Ne entellektüel sanat çığıtkanı Ne ütopya devşirmeni Hepsi insan olabilmek içindi çabamın Yada insan kalabilmek için... |
Abdulbaki Kömür / Aydınlık Veren Sensin |
Aydınlık veren sensin Kalbi sökülmüş çağa Aydınlık veren sensin Kuraklaşan toprağa Al güller seren sensin Gönüllere muhabbet Gözlere nöbet nöbet İlim, haya, feraset Çiçeği deren sensin Karanlıklar bürürken İnsankığın gözünü Damla damla nurunla Hikmeti gören sensin Horlanırken müminler Ezilirken müslüman İslam'a sahip çıkan Rahmete veren sensin |
Abdulbaki Kömür / Dikkat et |
Dikkat et her sözüne, sakın yalan olmasın; Dikkat et her lokmana, sakın haram olmasın. Cünkü yalan ile iman, bir arada durmaz, Haram lokma yiyenin, duası kabul olmaz. Dikkat et devlet malına sakın elin uzatma; Çünkü onda milyonların; yetimin hakkı vardır. Helalin az da olsa yetin, sakın ona haram katma; Bil ki herkesin rızkı, rabbin takdiri kadardır. Sen rızkını değil de, zenginliği ararsın; Haram, helal demeden, her kasaya dalarsın. Sonra da şüphe eder, fetvasını sorarsın; Mal devletin, ben devletin, bu da haram mı dersin. Eşref-i mahlukatsın sen, şerefine dikkat et; Yanlış bir iş yaparsan, şerefinden olursun. Bu ünvan, rabbin tarafından verildi sana; Her işinde, bu ünvanı korumaya dikkat et. Dikkat et, her vazife, sana bir emanettir Onu hakkıyla yapmamak, emanete ihanettir. Eğer tövbe edip de, hak yoluna dönmezse Dünya ve ahireti, hüsrandan ibarettir. Dikkat et kul hakkına, o hakkın affı yoktur; Velev ki sahibinden helallık almadıkça. Dikkat et komşu hakkına, onun vebali çoktur. Vebalden kurtulamazsın, komşun razı olmadıkça. Amir isen, emrindeki insanlara dikkat et; Memur isen, görevini tam yapmaya dikkat et. İşçi isen, çalıştığın saate dikkat et; Esnaf isen, satışlarda dürüstlüğe dikkat et Ey fani insanoğlu, bu sözlere dikkat et; Ey fani insanoğlu, bu sözlere dikkat et; Sözü benden de olsa, özü islamdandır. Nefsini haklı görmek için, kendi kendini avutma; Kim olursan ol musallaya geleceğin günü unutma. |
Abdulbaki Kömür / Haydan Gelen Huya Gider |
Haydan gelen huya gider Dünya fani gelen gider Sabah olur rüya biter Hayat bir gölgelik anı Haydan gelen huya gider Kimi alır, kimi satar Ölümdür bu herkes tadar Git gidebildiğin kadar Haydan gelen huya gider Mal sahibi, mülk sahibi Hani bunun ilk sahibi Geldi buldu can habibi Haydan gelen huya gider |
Bediüzzaman Said Nursi / Abdulhakim ÖZTÜRK |
EKBER Ey yar! Şiirime dilber, günülerle rehber, Kainatta minbersin. Ezelden ebede Sonsuza dek, ekbersin. Ey yar! Kağıt senin, kalem senindir, Gül senin, bahçe senindir. İki uçlu kafesinde; Her ne varsa ekberindir. Kıyama kalkmış iki kadın Meyden ehalisinden Babaları ne demişse o nu yapıyorlar Yardım görüyorlar nebisinden: Baba senin, nebi senindir. Ve senin adınla başlasın tüm satırlar, Ve senin adını ansın bütün yazılar: Ekberim! Sana boyun eğdim Baş kaldırışlarım bu yüzden, Her an seni bildim, sana yöneldim Eğilmişim, kapanmışım bu yüzden Ekberim! Tenhalarda seni bilirim, Yalnızlığım, susuzluğum bu yüzden Adım adım sana açık ellerim Yalvarışım, yakırışım bu yüzden Ekberim! Bir çığlık seni anlatıyor, Yücelliğin, senalığın bu yüzden Karanlıklar gözümüzde batıyor, Aydınlığın bereketin bu yüzden Karanlık çağlara aydınlık oldun Dilimize ekber nidasını koydun Şafakta rahleye ayeti sundun Ekberim! Rahm ayetin bu yüzden Kul der ki; yirmi yedisinde meşhursun Ezel, ebet, ayet ayet medhuşsun Dilim dilim, satır satır bir hoşsun Kurr1;an okur, seni dokur bu dilim Gece bitti, sen bitmezsin ekberim. Abdulhakim ÖZTÜRK Eylül 2006 |
Bediüzzaman Said Nursi / Dinlede Yıldızları |
Dinle de yıldızları, şu hutbe-i şîrînine; Nâme-i nurîn-i hikmet, bak ne takrîr eylemiş. Hep beraber nutka gelmiş, hak lisaniyle derler "bir kadîr-i zülcelâlin haşmet-i sultanına Birer bürhan-ı nur-efşanız, biz vücûd-u sânia Hem vahdete, hem kudrete şâhidleriz biz..." Şu zeminin yüzünü yaldızlıyan Nâzenin mu'cizatı çün melek seyranına. Şu semanın arza bakan, cennete dikkat eden, Binler müdakkik gözleriz biz. Tûba-i hilkatten semavat şıkkına. Hep kehkeşân ağsânına. Bir cemîl-i zülcelâlin dest-i hikmetiyle takılmış Pek güzel meyveleriz biz. Şu semavat ehline; birer mescid-i seyyar, Birer hâne-i devvar, birer ulvî âşiyâne, Birer misbah-ı nevvar, birer gemi-i cebbar, Birer tayyareleriz biz... Bir kadîr-i zülkemâlin, bir hakîm-i zülcelâlin; Birer mu'cize-i kudret, birer hârika-i san'at-ı hâlikane, Birer nâdire-i hikmet, birer dâhiye-i hilkat, Birer nur âlemiyiz biz... Böyle yüzbin dil ile, yüzbin bürhan gösteririz, İşittiririz insan olan insana. Kör olası dinsiz gözü, görmez oldu yüzümüzü, Hem işitmez sözümüzü, hak söyleyen âyetleriz biz r30; Sikkemiz bir, turramız bir, rabbimize müsebbihiz, zikrederiz abîdâne. Kehkeşanın halka-i kübrâsına mensub birer meczublarız biz!.." |
Cemal Safi / HADİ GİT |
Hadi Git Git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit, Günahıma girmeden, katilim olmadan git! Git de şen şakrak geçen günlerine gün ekle, Beni kahkahaların sustuğu yerde bekle. Git ki siyah gözlerin arkada kalmasınlar, Git ki gamlı yüzümün hüznüyle dolmasınlar. Mademki benli hayat sana kafes kadar dar, Uzaklaş ellerimden uçabildiğin kadar. Hadi git, benden sana dilediğince izin, Öyle bir uzaklaş ki karda kalmasın izin. Kahrımın nedenini söylesem irkilirler; Çünkü herkes beni Kays, seni Leyla bilirler. Sanırlar ki sen beni biricik yar saymıştın; Oysaki hep yedekte, hep elde var saymıştın. Hadi git, ne bir adres, ne bir hatıra bırak, Zannetme ki, pişmanlık, mutluluk kadar ırak! Sanma ki fasl-ı bahar geldiğim gibi gitmez, Sanma ki hüsranını görmeye ömrüm yetmez. Her darbene tahammül edecektir bedenim, Gururum mani olur perişanıma benim. Yari Ferhat olanın ellerle ülfeti ne? Şirin ol katlanayım dağ gibi külfetine. Henüz layık değilken tomurcuk kadar aşka, Sana gül bahçesini kim açar benden başka! Hercai arılara meyhanedir çiçekler, Kim bilir şerefinden kaç kadeh içecekler! Mademki aşk tablosunun takdirinden acizsin, Git de çağdaş ressamlar modern resimler çizsin. Ne vedaya gerek var, ne de mektuba hacet, Git de Allah aşkına bir selama muhtaç et! Güllere de aşk olsun gene sen kokacaksan! Fallara da aşk olsun gene sen çıkacaksan! Kopsun nerden inceyse artık bu bağ, bu düğüm! Her gece daha berbat, daha vahim gördüğüm. Korkulu düşlerimi yorumdan kaçırıyorum; Sırf sana üzülüyor, sırf sana acıyorum! Git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit, Günahıma girmeden, katilim olmadan git! ... Cemal Safi |
Cemal Safi / SENDEN SONRASI |
Aşkın hududunu aştı muradım, Maksuda varıştır senden sonrası. Erenler katına belki bir adım, Belki bir karıştır senden sonrası... Farkına varınca olup bitenin, Kırdım zincirini nefsin, bedenin! Beni aşkın ile ıslâh edenin, Lütfûna eriştir senden sonrası... Bana bu gayreti sağlayan kudret, Eyyub un sabrından aldığım ibret, Ne riya, ne kibir, ne kin, ne nefret, Ebedi barıştır senden sonrası... Bir gonca Bakî nin gül destesinden, Bir yudum sakînin sır testisinden Yüce Mevlâna nın gel bestesinden, Feyz alış veriştir senden sonrası... Kevser sarhoşuyum, meyhane değil, Hiçbir zevk böylesi şahane değil, Kays gibi Leylâ yı nefsane değil, Efsane görüştür senden sonrası... Yumup gözlerimi yalan dolana, Açtım can evimi gerçek olana: Elif i bırakıp Karacaoğlan a, Yunus la yarıştır senden sonrası!... Cemâl SÂFİ |
Cemâl SÂFİ / Tek hece |
Var mı beni içinizde tanıyan? Yaşanmadan çözülmeyen sır benim. Kalmasa da şöhretimi duymayan, Kimliğimi tarif etmek zor benim... Bülbül benim lisanımla ötüştü. Bir gül için can evinden tutuştu. Yüreğine toroslar'dan çığ düştü. Yangınımı söndürmedi kar benim... Niceler sultandı, kraldı, şahtı. Benimle değişti talihi bahtı, Yerle bir eylerim tac ile tahtı, Akıl almaz hünerlerim var benim... Kamil iken cahil ettim alimi, Vahşi iken yahşi ettim zalimi, Yavuz iken zebun ettim selim'i, Her oyunu bozan gizli zor benim... Yeryüzünde ben ürettim veremi. Lokman hekim bulamadı çaremi. Aslı icin kül eyledim kerem'i. İbrahim'in atıldığı kor benim... Sebep bazı leyla, bazı şirin'di. Hatrım için yüce dağlar delindi. Bilek gücüm ferhat ile bilindi. Kuvvet benim, kudret benim, fer benim... İlahimle mevlana'yı döndürdüm. Yunus'umla öfkeleri dindirdim. Günahımla çok ocaklar söndürdüm. Mevla'danım, hayır benim, şer benim... Kimsesizim hısmım da yok, hasmım da Görünmezim cismim de yok, resmim de Dil üzmezim, tek hece var ismimde Barınağım gönül denen yer benim Benim için yaratıldı muhammed Benim için yağdırıldı o rahmet Evliyanın sözündeki muhabbet Embiyanın yüzündeki nur benim |